2. Tanrı'ya karşı işlediğiniz günahlardan ötürü Babilliler'in Kralı
Nebukadnessar tarafından Babil'e sürgün edileceksiniz.
3. Babil'e gittikten sonra orada uzun yıllar kalacaksınız, yedi kuşağa
dek. Ondan sonra sizleri esenlik içinde evlerinize geri göndereceğim.
4. Babil'de gümüşten, altından ve tahtadan yapılmış, omuzlarda
taşınan ve putperestleri dehşete düşüren tanrılar göreceksiniz.
5. Uyanık olun. Yabancıları taklit etmeyin, onların tanrılarından
korkmayın. Bu tanrılara tapanların onların önünde ya da arkasında kalabalık
bir halde yürüdüklerini göreceksiniz.
6. Tam tersine yüreklerinizde şöyle deyin: "Efendimiz, yalnız
sana tapınmamız gerek."
7. Çünkü meleğim sizlerle beraberdir, yaşamınızı o yoklayacaktır.
8. Sanatkârlar bu tanrıları altın ve gümüşle kaplamışlar, dillerini
cilalamışlardır. Bunlar sahtedir ve konuşamazlar.
9. Bu putperestler altın alırlar ve sanki süsü seven bir kıza verilecekmiş
gibi, tanrıları için taç yaparlar.
10. Bazen
kâhinler tanrılardan altın, gümüş aşırırlar ve bunu kendilerine harcarlar.
Bazen de bunu tapınak fahişelerine armağan vermek için kullanırlar,
11. Gümüşten, altından ya da tahtadan yapılan bu tanrıları tıpkı insanmış gibi giydirirler.
11. Gümüşten, altından ya da tahtadan yapılan bu tanrıları tıpkı insanmış gibi giydirirler.
12. Oysa bu
tanrılar üzerlerindeki mor pelerinlere karşın kendilerini kurtlara ve
kararmaya karşı koruyamazlar.
13. Onların
yüzünün tozunu bile almak gerekir, çünkü tapınağın tozu onları iyice kaplar.
14. Bu
tanrılardan birinin elinde, bir ilin valisiymiş gibi bir asa vardır. Yine de
kendisine saygısızlık edeni öldürme gücünden yoksundur.
15. Bir diğerinin
sağ elinde kılıç ve balta vardır, yine de savaşa ve hırsızlara karşı
çaresizdir, kendisini koruyamaz.
16. Bütün bunlardan
anlaşılıyor ki, bunlar tanrı değildir, onlardan korkmayın.
17. Herkesin kullandığı
bir kap kırıldıktan sonra nasıl işe yaramazsa, tapınaklara yerleştirilen bu
tanrılar için de durum aynıdır. Tapınağa girenlerin neden olduğu toz gözlerini
doldurmuştur.
18. Krala
saygısızlık ettiği için ölüme mahkûm edilen kişinin etrafındaki kapılar
kilitlenir. Aynı biçimde hırsızlardan korkan kâhinler bu tanrıların
tapınaklarına kol demiri ile kapanmış, sürgülenmiş kapılar yaptırmışlardır.
19. Tapınakta
kâhinler kendi kullandıklarından daha fazla lamba yakarlar. Ama tanrılar
bunlardan hiçbirini göremez.
20. Tapınaktaki
direklerden biri gibidirler, söylendiğine göre, zeminden gelen beyaz
karıncalar onları içten kemirir, süslü giysilerini de yer.
21. Tapınaktan
yükselen dumanın yüzlerini kararttığını farketmezler.
22. Yarasalar,
kırlangıçlar ve çeşitli kuşlar bedenlerinin ve başlarının üzerinde uçuşurlar.
Kediler orada sinsi sinsi dolaşır.
23. Söylediklerimden
anlayacağınız gibi, bunlar tanrı değildir, onlardan korkmayın.
24. Altın kaplama
oldukları için oldukça süslüdürler. Ama biri kararan altını parlatmazsa, bu
tanrılar kendi kendilerine parlayamazlar. Onların dökümü yapıldığı zaman, hiç
bir şey hissetmediler.
25. Onlar için ne
denli çok para ödenirse ödensin, kendilerinde hiçbir yaşam belirtisi yok.
26. Yürüyemedikleri
için, insanların omuzlarında taşınıyorlar, bu da onların ne denli yararsız
olduklarını gösteriyor.
27. Bu durum
onlara tapınanlar için de utanç verici, çünkü yere düşerlerse onları yeniden
kaldırmak zorundalar. Kaldırılınca, kendi kendilerine kımıldayamazlar. Biri
onları eğri olarak yatırırsa, doğrulamazlar. Onlara verilen armağanlar tıpkı
ölülere sunulan armağanlar gibidir.
28. Kâhinler
onlara sunulan armağanları satar ve bundan kazanç sağlar. Öte yandan eşleri
de kesilen kurbanların bir kısmını tuzlayarak saklar, ama yoksullara ya da
güçsüzlere hiçbir şey vermez.
29. Tanrılar için
kesilen kurbanlara gelince, âdet gören ya da doğum yapan kadınlar için bunlara
dokunmanın bir sakıncası yoktur! Verdiğim örneklerden anlayacağınız gibi
bunlar tanrı değildir, onlardan korkmayınız.
30. Gerçekten
onlara tanrı demek olanaksızdır. Kadınlar gümüşten, altından ya da tahtadan
yapılmış bu tanrılara kurban kesmiyorlar mı?
31. Kâhinler
kendi tapınaklarında, giysileri yırtılmış, saç ve sakalları tıraş olmuş durumda
başı açık otururlar.
32. Halkın cenaze
törenlerinde yaptığı gibi tanrıların önünde bağırıp çağırırlar.
33. Kâhinler
tanrıların giysilerini alarak bunlarla eşlerini ve çocuklarını giydirirler.
34. Bu tanrılar,
kendilerine yapılan iyi ya da kötü davranışlara hiçbir karşılık veremezler.
Bundan öte, kralları tahta çıkartamazlar ya da tahttan indiremezler.
35. Ayrıca
zenginlik ya da para dağıtmaya güçleri yetmez. Bir kişi onların önünde ant
içer, ardından sözünde durmazsa, ondan hesap soramazlar.
36. Onlar insanı
ölümden, güçsüzü güçlünün elinden kurtaramazlar.
37. Körlerin
görebilmelerini sağlayamaz, başı belada olan birine yardım edemezler.
38. Dul kadına
acıyamaz, yetime karşı eli açık davranamazlar.
39.Altın ya da
gümüşle kaplı bu tahta tanrılar dağın kenarındaki taşlar kadar işe yarar.
Onlara tapınan utanç duyacaktır.
40. Bu ortamda
biri onların tanrı olduğunu nasıl düşünebilir ya da söyleyebilir?
Kildaniler bile onları onurlandırmaz.
41. Dilsiz,
konuşamayan birini bulurlarsa onu Bel'e götürürler ve adamın dilini çözmesini
isterler, sanki onları duyuyormuş gibi!
42. Bir türlü
gerçeği görüp bu tanrılardan vazgeçemezler. Sağduyudan o denli yoksundurlar.
43. Kadınlar,
bellerinin etrafında iplerle sokaklarda otururlar, buhur gibi kepek yakarlar.
Yoldan geçen bir erkek bu kadınlardan biriyle yatarsa, o da yanında oturan
komşusuna takılır, çünkü kimse onunla yatmamış, belindeki ip
kopartılmamıştır.
44. Bu tanrıların
yanı başında gelişen tüm olaylar düzmecedir. Bu ortamda onların tanrı olduğunu
biri nasıl düşünebilir ya da söyleyebilir?
45. Bu tanrıları
dülgerler ya da kuyumcular yapmıştır, onlar neye karar verirlerse bu tanrılar
da o biçimde ortaya çıkar.
46. Bunları
yapanların yaşamı o denli uzun sürmez, onların yaptıkları şeyler nasıl tanrı
olabilir?
47. Onların
ardından gelen kuşaklara bıraktıkları miras kuruntudan ve hayal kırıklığından
oluşmaktadır.
48. Savaş durumunda
ya da bir felaket olunca, tanrılarla birlikte nerede saklanabileceklerini
kâhinler aralarında görüşürler.
49. Kuşkusuz
onların tanrı olmadığını herkes anlar, çünkü savaştan ya da felaketlerden
kendilerini kurtaramazlar.
50. Ne olursa
olsun, altın ya da gümüşle kaplı tahtadan yapılmışlardır, bunların düzmece
olduğu böylece açıkça anlaşılmaktadır.
51. Uluslar ya da krallar açıkça anlar ki bunlar tanrı değildir,
ancak insan elinin ürünüdür ve onlarda tanrısal etkinlik yoktur.
52. Şimdiye dek onların tanrı olmadığından kuşku duyan bir kişi
bulunabilir mi?
53. Bir ülkeye kral atayamazlar, insanlar için yağmur yağdıramazlar,
54. kendi işlerini düzenleyemezler, hırsızlığa uğrayan kişiyi
kurtaramazlar. Gökyüzü ile yeryüzü arasında uçan kargalar kadar çaresizdirler.
55. Altın ya da gümüşle kaplı bu tahta tanrıların bulunduğu
tapınak yanacak olursa, kâhinler güvenli bir yer arayıp kaçışırlar. Oysa tahta
tanrılar orada durup kiriş gibi yanarlar.
56. Onlar krala ya da düşmanlara karşı koyamazlar. Bu ortamda
onların tanrı olduğunu biri düşünebilir ya da söyleyebilir mi?
57. Altın ya da gümüşle kaplı bu tahta tanrılar hırsızlara ya da
çapulculara karşı koyamazlar.
58. Şiddete başvuran kişiler onların altın ya da gümüşünü
çalabilir, giysilerini alıp gidebilir. Bu tanrılar kendi başlarının çaresine
bile bakamazlar.
59. Bu düzmece
tanrılardan biri olmaktansa, yürekliliğini gösteren bir kral ya da bir evde
sahibinin işine yarayan bir kap olmak daha iyidir. Bu düzmece tanrılardan biri
olmaktansa, içeridekileri koruyan bir ev kapısı olmak daha iyidir. Bu düzmece
tanrılardan biri olmaktansa, sarayda bir tahta kolon olmak daha iyidir.
60. Güneş, ay ve
yıldızlar parlaktır. Onların yapacağı bir iş vardır, onlar yumuşak başlıdır.
61. Aynı biçimde
şimşek çakınca çok uzaklardan görünür, rüzgâr tüm ülkelerde eser.
62. Bulutlar
Tanrı'nın buyruğuna uyup tüm dünyanın üstünden geçer.
63. Ateş yukarıdan
verilen buyruğa uyarak dağları ve ormanları yakar. Ama bu tanrılar gösterişte
ya da güçte onlara eşit değildir.
64. Bu ortamda
kişi bunların tanrı olduğunu düşünemez ya da söyleyemez, çünkü adaleti
sağlamaya ya da insanlara iyilik yapmaya bunların gücü yetmez.
65. 0nun için
bunların tanrı olmadığını bildiğinize göre, onlardan korkmayın.
66. Onlar lanetleyemezler, kralları kutsayamazlar.
67. Ne uluslar
için gökte işaretler oluşturabilirler, ne güneş gibi parlayabilirler, ne de ay
gibi ışık saçabilirler.
68. Hayvanlar
onlardan daha iyi durumdadır, çünkü bir sığınak arayabilirler ve kendilerine
bakabilirler.
69. Bunların
tanrı oldukları konusunda en ufak bir kanıt yoktur, onlardan korkmayın!
70. Altın ve
gümüş kaplı tahta tanrılar bir kavun tarlasındaki korkuluk gibidirler, hiç bir
şeyi koruyamazlar.
71. Ondan öte
altın ve gümüş kaplı tahta tanrılar bir bahçedeki dikenli çalılık gibidir, her
hangi bir kuş üstüne konabilir. Ya da karanlığa atılmış bir ceset gibidir.
72. Bunların
sırtında çürüyen mor renkli süslü ketene bakınca tanrı olmadıklarını
anlarsınız. Sonunda onları da yavaş yavaş yiyip bitirecekler ve ülkeyi rezil
edecekler.
73. Demek oluyor
ki, putu olmayan erdemli kişi yeğ tutulur, çünkü o asla rezil olmaz.